Murat GÜN

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 7 Kasim 2016

 

Şehit Düştüğü Yer: Dersim Hozat bölgesinin Çat Vadisi

 

Doğduğu Tarih:

 

Doğduğu Yer: Erzincan-Çayırlı-Gelinpınar köyü

 

Mezar Yeri: Dersim

 

 

 

Çayan Gün ve Murat Gün kardeştiler. Çayan şehit düşünce, Murat gerillaya katılarak kardeşi Çayan'ın silahını, savaştaki yerini devralarak dağların şahanı oldu. 7 Kasım 2016 günü, Dersim Hozat bölgesinin Çat Vadisi’nde DHKC İbrahim Erdoğan Kır Gerilla Birliği’ne bağlı bir grup gerillanın bulunduğu sığınak, oligarşinin faşist ordusu tarafından uçaklarla bombalanmıştı. Bombardımanın ardından sığınakta bulunan gerillalardan biri olarak şehit düştü.

Murat Gün yoldaşımız, Erzincan-Çayırlı-Gelinpınar köyü doğumludur. Ana dili Zazaca'dır. 13 kardeşiyle birlikte yoksul ve kalabalık bir ailede büyüdü. İlkokulu 3. Sınıftan sonra okuyamadı. Alevi-Kızılbaş İnancındandır. 7 yaşından 16 yaşına kadar çobanlık yaparak, küçük yaşlarda emekçiliği öğrenen Murat daha sonra İstanbul'a gelerek tekstil ve aktarda çalışarak geçimini sağlamıştır.

Cepheyle örgütlü ilişkisi, 2008 de Engin Çeber ve kardeşi Çayan Gün gözaltına alındığında başlamıştır. Kardeşi Çayan ve diğer yoldaşların emekleriyle 2009 yılında Örnektepe'de dergi dağıtmaya başladı. Düzeni tanıdıkça mücadeleye daha sıkı sarıldı. Küçük-büyük iş demeden bildiri dağıttı, mitinglere katıldı, milis olarak çatışarak birçok alanda emekçiliğini göstermiştir.

O kardeşi ÇAYAN'nın öğrencisidir. Şöyle diyor özgeçmişinde "Hareket benim için halkı ifade ediyor. Parti Cephe çok farklı bir aile. Halka yoldaşlara değer veren farklı bir aile. Ezileni, sömürüleni, aç kalanı temsil ediyor. Onlar için ayakta kalmayı ve umudu temsil ediyor. Bu mevzide yer almak benim için de ayrı bir onur. Örgüt ne derse odur. Çünkü bizi biz eden odur. Ve kararları bizim için önemli olmalıdır. Biz bir bütünüz diyorsak dosta düşmana karşı örgütün kararlarını uygulamalıyız. Ben bana verilen bütün görevleri yapmaya hazırım. Bunun için hiç bir engel yoktur. Biz gerillayız. Silahlı mücadelede her türlü görevi yapmaya hazırım. Yaparım. Her şeyi göze alarak geldik."

Evet, şehidimiz her şeyi göze alarak gitmişti gerillaya. Hayaliydi, gerilla olmak, Çayan’ın mezarını kapatan faşistlerden hesap sormak. Bu istekle çıkmıştı yola. Bu istekle savaşacaktı düşmanla. Bu istek devrimci iradeyle beraber büyümüştü. Bilirdi Murat, gerilla olmak; düşmandan hesap sormaktır, Çayan'ın, ezilen yoksul halkların hesabının sorulmasını istemekten vazgeçmemektir. Adaletten, ekmek kavgasından, demokrasiden vazgeçmemektir. Düşmanlardan hesap sormak, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesini yükseltmektir.

Unutmamak, bir devrimcinin gücüdür. Unutturmak ise sömüren ve katleden iktidarların işidir. İşte bu nedenle hiç bir katliamı, hiç bir işkenceyi unutmadı Murat. Partiden, kardeşi Çayan’ın mezarını kapatan faşistleri kendisinin cezalandırması talebinde bulundu.

Gerilla olmanın mutluluğunu ve kendisini nasıl değiştirdiğini söyle anlatıyordu Murat;

"Dersime gelirken düşüncelerim çok güzeldi. Sonuçta düşmana karşı savaşacağız. Burada olmaktan gurur duyuyorum. Burada insan düşmanını daha iyi tanımaya başlıyor. Çünkü burası benim için bir okul oldu. Burada neler mi öğrendim? Gerilla yaşamını, bilgi edinmeyi ve halka bilgi vermeyi öğrendim. Bu kültürü halka, tüm halklara vereceğim can pahasına da olsa. Dersim benim için bir kamp oldu her konuda. İdeolojik, teori, savaş her konuda bir eğitim kampı oldu. Ben de bana verilen bu emeği hiç boşa çıkarmayacağım."

 

 

Murat Gün:

Kardeşimin Dersimde Bıraktığı Bayrağımızı Şimdi Karadeniz'de

Ben Dalgalandıracağım Bu Da Benim İçin Bir Onur Ve Şereftir.”

Gerilla halkımızın kurtuluş umududur. Yüz yıllardır egemenlere karşı, hep sırtını dağlara dayayıp padişahlara beylere kafa tutan halklarımızın çocukları, umudun dağlarda olduğu bilinciyle gerillaya katılıyor. Topraklarından sürülen, haksızlığa uğrayan, horlanan halk gerillayı bağrına basıyor. Evlat veriyor, aş veriyor, evinde saklıyor, gözcülük yapıyor, festivaller düzenlemesine yardımcı oluyor. Çünkü halk için gerilla zalime duyduğu kinin temsilcisi, gücüdür. Gerilla da halksız, halkın desteği olmadan yaşayamaz. Gerilla halktır.

Murat bu halk sevgisi ve bilinçle hareket etmiş böyle davranarak kitle çalışması yürütmüştür. Halkın ve hareketin çıkarını sahiplenen, silahlı mücadelenin büyümek için, disiplinli, cüretli, atılgan ve düşmandan hesap sorma isteğiyle hareket eden Murat, gerillanın yeni alanlara açılması için her türlü fedakârlığı yapmaya talip olmuştur. Gerillanın Dersim dağlarında büyüyüp gelişmesi, yeni alanlara açılması Murat’ı mutlu etmiştir.

"Bazı köylerde sadece festival çalışması yaptım. Köylüler bizi Dev-Sol dediğimiz zaman tanıyorlar. Festival çalışması oldukça iyi geçtiğini düşünüyorum. … Halkın korkusu vardı. Halktaki bu korkuyu da kırmış olduk. İyi çalıştık ve kararlıydık. İstediğimizi yaptık. Kendine devrimciyim diyen oportünizme ders vermiş olduk. Çalışmada eksik kalan sadece insandı. Düşman festivalin olmaması için her şeyi yaptı ama biz halka festivalin ısrarla olacağını söyledik. Saldırılara aldırmadan çalışmaya devam ettik."

"Şimdi Dersimden başka bir bölgeye gidiyorum. İlk bu haberi birlik komutanımdan duydum. Çok mutlu oldum. Çünkü mücadeleyi başka yerlere taşıyacaktır. Bu hem benim için hem de partim için çok önemliydi. Aslında ben hep Dersimde bir Cephe Gerillası olmak istemişimdir ama önemli olan nerede değil nasıl olduğundur.

Karadeniz'de devrim ateşinin büyütmeye başlayacağım ve de büyüteceğim. Kardeşimin Dersimde bıraktığı bayrağımızı şimdi Karadeniz'de ben dalgalandıracağım bu da benim için bir onur ve şereftir. Çünkü yeni kültürler ve gelenekler yaratacağız. Buna devam edeceğiz." demiştir.

 

“Gerilla Katıldıktan Sonra Bütün Kötü Alışkanlıklarımı Unuttum”

Murat Yoldaşımız, gerilla olmasına engel sağlık sorunları olup olmadığına dair sorulara şöyle cevap veriyordu:

"Gerillaya katılmadan önceki sorunum ilk başta sigaraydı. Çok zorlanırım diyordum. Fakat kıra çıktıktan sonra aslında öyle olmadığını anladım. Kıra çıktığım ilk gün sigarayı bıraktım. Hem de hiç zorlanmadan. Bunun en büyük nedeni ise irade yani örgütlü bir irade. Bana derlerdi ki sen bırakamazsın, başaramazsın ama ben başardım. Hem de bir anda. Büyük ailemizle birlikte başardık.

Bir diğer alışkanlık ise uyku sorunuydu. Şimdi onu da aştım. Erken kalkıp uyku saatinde yatıyorum. Düzendeyken ne uyku saatim ne de kalkma saatim belliydi. Oysa şimdi erken kalkıp yoldaşlarımla spor yapıyoruz.

Gerilla katıldıktan sonra bütün kötü alışkanlıklarımı unuttum. Çünkü gerillaya katıldıktan sonra daha zinde ve daha disiplinli oldum. Tabi ki bunları yaptıran iradeli olmak ve örgütlülüktür.

Yani sizin de bildiğiniz gibi;

düzen kirletir

devrim temizler

gerilla yaşatır.

Partime teşekkür ederim.”

                                                      

Murat Gün Partisine Yazdığı Duygu Ve Düşünceleri:

“Aslında bu satırlara nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ama konu partim olunca tabi ki yazacağım.

Nedense yazmayı hiç sevmedim. Bu büyük aileyi yazmaktan çok içinde mücadele ederek tanımak ve anlatmak daha güzel ve daha onur verici oluyor.

Kurban olduğum partimi iyi ki tanımışım ve iyi ki de bu onurlu ailenin bir ferdiyim. Beni ben yapan, halklarımızın kanını emen, katleden, sömüren bir düşmanın var olduğunu öğreten bu okula teşekkür ederim. Şimdi ne için ve neden mücadele ettiğimi biliyorum. Hep de etmeye devam edeceğim. Bize böyle onurlu bir mirası bırakan ÖNDERİMİZE, ŞEHİTLERİMİZE teşekkür ederim. Onlara sözümüz var. Biz kazanacağız onların önderliğinde. Yaşasın Önderimiz DURSUN KARATAŞ!  Yaşasın DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ!”

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

Yoldaşları, yakınları Murat Gün’ü Anlatıyor:   

Geri